22 Mart 2016 Salı

Balın kristalleşmesi ne anlama gelir?

Balın kristalleşmesi ne anlama gelir?
Balın kristalleşmesi tabii bir olaydır ve balın glikoz oranı bakımından doymuş hale gelmesiyle, glikoz moleküllerinin kristal duruma geçmesi olarak tanımlanır. Kristalleşme için en uygun sıcaklık 14˚C civarıdır. 10˚C’nin altında ve 26,5˚C’nin üzerinde kristalleşme yavaşlar. Kristalleşmiş balın tüketilmesinde sağlık açısından hiçbir sakınca yoktur. Balın kristalleşmesine bakılarak doğal ya da sahte olduğu konusunda bir fikre sahip olunamaz.
1 yaşından küçüklere neden bal verilmemelidir?
Bal 1 yaşından küçük çocuklar için tavsiye edilmez. Nedeni Clostridium Botulinum bakterisinin balda gelişememesine rağmen, spor formunun balda bulunma ihtimalinin olması ve bu bakterinin bebeklerde “bebek botulizmi”denilen bir hastalığa neden olmasıdır.
Bu sporlar çevremizdeki havada, toprakta, tozda ve ham tarımsal ürünlerde bulunur. Birçok gıdada olduğu gibi balda da bulunabilen bu sporlar, erişkinler ve 1 yaşından büyük çocuklardaki gelişmiş bağışıklık ve sindirim sisteminden dolayı problem teşkil etmezken, 1 yaşından küçük bebeklerde bağırsak mikro florasının yeterince gelişmemiş olmasından dolayı botulizme neden olabilir.
Petek bal ve süzme al arasında bir fark var mıdır?
Petek aslında balın kabıdır. Arı, peteği içine bal doldurmak amacıyla üretir ve peteği tüketmez. Her yıl içindeki bal bittikçe peteği yeniden doldurur. Arıcılıkta da petekler atılmaz içindeki bal süzülüp atılır ve petekler ertesi yıl yeniden kullanılır. Ülkemizde yaygın olarak balın petekli olduğunda doğal olacağı algısı mevcuttur. Oysaki petekli ballarda da hile yapılabilir.
Petekli ballar, çiçeklerin nektarı yerine direkt peteğin önüne konmuş şeker şurubundan üretilebilir. Ancak bu ürünler hileli bal olarak nitelendirilir. Bal üretiminde, arıların iş gücünü ve nektar kaybını azaltmak için fabrikalarda üretilen temel petekler, birçok arıcıdan toplanan balmumlarının eritilerek harmanlanması ve makinalarda basılması sonucu elde edilir. Dolayısıyla bu harmanlama sırasında bazı arıcıların hastalıklara karşı kullandıkları ilaç kalıntıları ve pestisitler (zirai ilaçlar), diğer arıcıların petekleri ile karışabilir ve balmumlarında yüksek seviyede kalıntı olabilir.
Bu şekilde kalıntılı balmumlarından üretilen temel peteklerin kullanılmasıyla elde edilen petek balları sağlığa uygun olmaz. Ayrıca temel peteğin yapımı sırasında balmumu içerisine parafin, serezin, reçine ve iç yağı gibi yabancı maddeler katılabilir. Bu şekilde yapılan temel peteklerden üretilen petek balları da yine sağlığa uygun değildir.
Bal; çam balı, çiçek balı, kestane balı gibi çeşitlerine göre farklı besin değerleri içerir mi?
Balların tat, koku ve renkleri, üretim yerlerine ve elde edildikleri bitkilerin cinsine göre değişebilir. Ayrıca aynı yörede ya da aynı bitkiden elde edilen ballarda bile mevsimsel değişikler olabilir. Balın içerisine giren her çiçeğin nektarının kendisine özgü tat, koku ve rengi vardır. Tüm bu değişkenler tamamen doğal bir ürün olan bala yansır. Tüm ballar besleyicidir ve her birinin elde edildiği coğrafi bölgeye ve bitki türüne göre besleyici özellikleri de değişkenlik gösterebilir.
Örneğin, çam ballarının demir ve mineral madde içeriği çiçek ballarına göre daha fazladır. Ancak çiçek ballarının da polen içeriği daha fazladır. Kestane balı gibi çok koyu renkli balların antibakteriyel ve antioksidan özellikleri farklıdır. Dolayısıyla her birinin ayrı ayrı faydaları vardır ve hepsinden tüketmek gerekir.
Diyet yapanlara neden bal verilir? 
Balın besleyici faydaları yüzyıllardır bilinir. Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal faktörleri içerir. Kan şekerine diğer karbonhidrat kaynaklarına nazaran daha ılımlı etkisi olduğu gözlenmiştir. Bal, niasin, riboflavin ve pantothenik asit gibi vitaminler, kalsiyum, bakır, demir, magnezyum, manganez, fosfor, potasyum ve çinko gibi mineraller içerir.
Bal diğer besinlerin vücutta daha kolay sindirilip daha iyi emilmesini ve onlardan yararlanma düzeyini de yükseltir. Bu nedenle özellikle hastalık durumunda bal tüketimi vücudun çabuk toparlanmasına yardımcı olur. Balda yağ bulunmadığından, az ya da hiç yağ içermeyen diyetlerde kullanımı son derece uygundur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder